YAZSANA OZAN ARİF.!
Ölüler isyanda susanlar diri
Hangi su temizler böyle bir kiri
Boşuna mı dedik destan şairi
Sinan Ateş'i de yazsana Arif
Madem Hareket'te kendisi önder
Alparslan Türkeş'e şikâyet gönder
Ne yapalım yani kim ne derse der
Sinan Ateş'i de yazsana Arif!
Ankara'da nasıl düştü pusuya
Kardeşleri attı onu kuyuya
Bin selam söyle Yusuf soyluya
Sinan Ateş'i de yazsana Arif!
Duruşu Atilla bakışı Yavuz
Ne etti de böyle kaldı yalağuz
Bilinir mi kimler etti kılavuz
Sinan Ateş'i de yazsana Arif!
Ne deyip dayansın o baba-ana
Hangi ülvi hedef kıyar bu cana
Yapışmaz mı mahşer günü yakana
Sinan Ateş i de yazsana Arif!
Baba deyip yanan iki yavruyu
Anlatmaya yetmez asla beş duyu
Teşkilata düşen derin uykuyu
Sinan Ateş'i de yazsana Arif!
Yalçın kayalardan düşüp ölmedi
Kalleş kurşunlardan geri gelmedi
Onca ülküdaşı niye bilmedi
Sinan Ateş'i de yazsana Arif!
Ateş sardı Ateş köşe bucağı
Görmedi katlini kendi ocağı
Bursa'da açılan şanlı kucağı
Sinan Ateş'i de yazsana Arif!
Kime anlatalım ahde vefayı
Kim çilekeş kimler sürer sefayı
Bir el kapatmasın diye sayfayı
Sinan Ateş'i de yazsana Arif!
İçinde yoksan da sen de bizdensin
Muhsin Ağabey'den kutlu izdensin!
Bunca kepazelik nasıl gizlensin!
Sinan Ateş'i de yazsana Arif!
Demişler gerek yok fazla tarife
Hasret koyma bizi Ozan Arif'e
Adam sandığımız bunca herife
Sinan Ateş'i de yazsana Arif!
**Hakverdi Murat
DAVA BUYSA
Dava buysa,Sizin olsun Aşkınız
Sizin olsun, sahte, yalan köşkünüz
Siz riyakar, bizde tümden şaşkınız,
Yan yüreğim cayır cayır artık yan
Hangi dava,hangi adam, hangi Can....
🎯
Hep menfaat, türlü,türlü planlar,
Dost görünüp arkamızdan vuran var,
Bu gidişle her işimiz ahüzar,
Yan yüreğim cayır cayır artık yan
Hangi dava, hangi adam, hangi Can...
🎯
Ruhlar kara, özü,sözü değişik,
Söz takiyye, tavırları yılışık,
Şol gönüller, söyle kimle barışık,
Yan yüreğim cayır cayır artık yan
Hangi dava, hangi adam, hangi Can..
🎯
Paran varsa adam sanıp koşarlar,
Makam mevkii,koltuk için yaşarlar,
Hırsı için koca dağı aşarlar,
Yan yüreğim cayır cayır artık yan
Hangi dava,hangi adam, hangi Can...
🎯
Durma çalış hep koş derler davaya
Onlar öndedir biz arkada yaya
Birimiz hepimiz demiştik güya
Yan yüreğim cayır cayır artık yan
Hangi dava hangi adam hangi can
🎯
Töre bitmiş hatır gönül kalmamış
Gökbörüden buyruk gelmiş uymamış
Sağır Sultan duymuş ağam duymamış
Yan yüreğim cayır cayır artık yan
Hangi dava hangi adam hangi can
🎯
Sus EROĞLU fazla söze ne hacet,
Neyse niyet, gelir elbet akibet,
Ne tadımız kaldı nede bereket
Yan yüreğim cayır cayır artık yan
Hangi dava, hangi adam, hangi Can...
**Ertuğrul Kalafat
MAL KAVGASI
Memedaanın üç evladı var idi
Her birine bir ev aldı efendim
Çok da huysuz geçinmesi zor idi
Ona göre hayat baldı efendim.
Çok çalıştı gece gündüz yatmadı
Uyurken üstüne şafak atmadı
Yemedi içmedi tarla satmadı
Ambarında buğday boldu efendim.
Mal sahibi olmak böyle kötü mü
G özlemedi garip, öksüz, yetimi
Eh! bu ömrün elbet vardır bitimi
Gün geldi bu adam öldü efendim.
Çocukları kalkıp eve geldiler
Zengin olduk gayrı deyip güldüler
O gün tarlaları bir bir böldüler
Bir tek baba evi kaldı efendim.
Kurra çekip ok attılar olmadı
Yan yattılar düz yattılar olmadı
Birer göz oda tuttular olmadı
Ortanca mutfağa daldı efendim.
Dedi ki hepiniz gelin buraya
Eşit bölüşelim koyup daraya
Şeytan sokmayalım aman araya
Azıcık suskunluk oldu efendim.
Büyüğü dedi ki tüp benim olsun
Tabak çanak sizin küp benim olsun
Şu baş köşe sizin dip benim olsun
Derken küçüğü de geldi efendim.
Olmaz dedi o küp benim olacak
İçi arpa buğday zahre dolacak
Peki ya şu tepsi kime kalacak
Diyerek çanları çaldı efendim.
Büyük dedi vermen ben bu tepsiyi
Sizden ırak olmak hepsinden iyi
Terkediyorum ben bu kokmuş köyü
Diyerek sesini saldı efendim.
Ortanca sinirle kalktı yerinden
Kan damladı sanki akan terinden
Vay namussuz dedi şöyle derinden
Yeniden tasları böldü efendim.
Bir birilerini tuttular taşa
Yapılan iyilik kakıldı başa
Gelin de oh deyip etti temaşa
Kim iyi kim kötü bildi efendim.
Büyüğü delirdi bir tekme vurdu
Ortanca sinirden camları kırdı
Küçük çekilerek geride durdu
Gürültüye o ev doldu efendim.
Komşuları gelip barıştırdılar
Malları ortaya karıştırdılar
Yeniden pay edip kırıştırdılar
Kimi kızdı kimi güldü efendim.
Zühre'm der mal nedir gardaş yanında
Kanını taşır ya, gardaş kanında
Nolacak bilemem Hâk divanında
Karun da çok zengin kuldu efendim.
Saliha Değirmenci Yavaş
(Zühre'm)
UMUDA YOLCULUK
Gündüzler bir anda geceye döner
Umuda yolculuk biterse bir gün.
Yıldızlar matlaşır, güneş de söner
Umuda yolculuk biterse bir gün.
Kargalar bastırır susar tüm kuşlar,
Her yer viran olur öter baykuşlar.
Daha da dikleşir zorlu yokuşlar
Umuda yolculuk biterse bir gün.
Derinleşir yüzde malum çizgiler,
Ağıda dönüşür kırık ezgiler.
Sökülür eğreti duran büzgüler
Umuda yolculuk biterse bir gün.
Çalkalanır deniz, taşar ırmaklar,
Gül yerine diken açar topraklar.
Gazele dönüşür taze yapraklar
Umuda yolculuk biterse bir gün.
Sönmeye yüz tutar elde meşale,
Düşman heves duyar yurdu işgale.
Ne bir hedef kalır ne de meşgale
Umuda yolculuk biterse bir gün.
**Tayyar YILDIRIM